31 Mayıs 2010 Pazartesi

Hüsne Coşaran

28/05/2010

Karısını pompalı tüfekle öldürüp kayıplara karışan Yusuf Coşaran'ın oğlunu arayarak "anneni öldürdüm ben de intihar edeceğim" dediği öğrenildi.


Esenyalı Mahallesi Bulvar Caddesi Yonca Sokaktaki olay bu sabah saatlerinde gerçekleşti. İddiaya göre Yusuf Coşaran sürekli tartışma yaşadığı eşi ile bugün de tartışmaya başladı. Ailenin iki çocuğu Tolga ve Handan Coşaran'ın işte olduğu saatlerde çıkan tartışma giderek büyüdü. Yusuf Coşaran evde bulundurduğu pompalı tüfekle eşi Hüsne Coşaran'ı öldürdü.

Yusuf Coşaran cinayetin ardından yanına aldığı pompalı tüfekle evden çıkıp kayıplara karıştı. Oğlu Tolga'yı telefonla arayan Yusuf Coşaran “Anneni öldürdüm ben de ormana kaçtım intihar edeceğim" dedi. Silah seslerini duyan komşuların haber vermesi üzerine olay yerine gelen polis evde Hüsne Coşaran'ın cesedini buldu. Olay yeri inceleme ekipleri cinayetin işlendiği dairede çalışma yaparken çiftin komşuları ve akrabaları da meraklı gözlerle olup biteni izledi. Annelerini kaybeden Tolga ve Handan Coşaran akrabaları tarafından teselli edilmeye çalışıldı. Bu arada ailenin yakınları habercilere de tepki gösterdi. Vatandaşlar cinayetin neden işlendiğini bilmediklerini söylerken Hüsne Coşaran'ın cesedi yapılan incelemenin ardından Pendik Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Polis cinayetten sonra kayıplara karışan kocayı yakalamak için çalışmalarını sürdürüyor.

Haber: Milliyet

30 Mayıs 2010 Pazar

Şiddet Gören Kadına Mahalle Desteği

27/05/2010

Adana'da beş yıl önce evlendiği eşi G.Ç.'nin "kendisine evlilikleri boyunca kötü muamele ve onur kırıcı davranışta bulunduğu" gerekçesiyle boşanma davası açan P. Ç.'ye ailesi, yakınları ve komşuları da destek verdi.

Sabah gazetesinin haberine göre, Adana 3. Aile Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşması öncesinde adliye önünde buluşan gruptakiler, "Anneler şiddet görmesin", "Kayralar ağlamasın", "Anneler bir melektir", "Kadına uzanan eller kırılsın" yazılı dövizler taşıyarak kadına yönelik şiddeti protesto etti. P.Ç.'nin babası B.Ç.,kızına ve torununa destek olmayı sürdüreceklerini söyledi; "Aile içi şiddetin son bulmasını, babaların daha medeni ve akılcı davranmasını istiyoruz" dedi.

Gülbahar: "Umut verici"

P.Ç.'ye desteği değerlendiren avukat Hülya Gülbahar "Kadına karşı şiddet ile asıl mücadele, toplum şiddete sıfır hoşgörü noktasına ulaştığı zaman başlayacak. Bu protesto, toplumda bu bilincin yeni yeni şekillenmeye başladığını gösteriyor; umut verici" dedi.

Boşanma, maddi ve manevi tazminat davası açtı

P.Ç. Adana 3. Aile Mahkemesi'nde "eşe karşı kötü muamele ve onur kırıcı davranış" nedeniyle boşanma, 50 bin TL maddi ve 100 bin TL manevi tazminat talebiyle dava açmıştı. P.Ç., avukatı Serdar Kabaş aracılığıyla mahkemeye verdiği dilekçede, "eşinin üç yaşındaki kızlarına da şiddet uyguladığını, kızının bu nedenle konuşamadığını ve pedagojik destek aldığını" belirtmişti. (BB)

Haber: Bianet

Bayındır, "Hastanede Şiddet"i Bakan Akdağ'a Sordu

28/05/2010

BDP'li Bayındır, Ulucanlar Göz Hastanesi Başhekim Yardımcısı Eyicil'in Başhemşire Hoşnam'a fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı iddialarını Sağlık Bakanı Akdağ'a sordu. Bayındır, "Kadın sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarını önlemek için nasıl tedbirler almayı düşünüyorsunuz?" diye sordu.

Burçin BELGE burcin@bianet.org

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır, Ulucanlar Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Başhemşire Özlem Hoşnam'a Başhekim Yardımcısı Dr. Ömer Eyicil'in şiddet uyguladığı iddiasını Meclis'e sordu.

Sağlık kurumlarında sağlık çalışanlarına yöneticilerinin fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı olayların yaygınlaştığını belirten Bayındır, "Hükümet kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik genelgeler çıkardığını ve kamu kurumlarında eğitimler verdiğini belirtirken kadına yönelik şiddet kamusal alanda da yaygınlaştı" dedi.

Bayındır, İstanbul Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Yusuf Özertürk'ün 15 Ocak 2009'da aynı hastanenin hematoloji uzmanı Dr. Dilek Argon'a hastane koridorunda, çalışanların önünde hakaret ettiğini, sonra da Argon'u bir odaya kapatıp ağır sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığını hatırlattı.
Bayındır'ın Recep Akdağ'a soruları

Ulucanlar Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Ömer Eyicil'in de 26 Mayıs'ta Başhemşire Özlem Hoşnam'a fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını belirten Bayındır, verdiği yazılı soru önergesinde Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a şu soruları yöneltti:

- İnsanlık onurunu ve haysiyetini inciten davranışlarda bulunan başhekim yardımcısını görevden almayı düşünüyor musunuz?

- Yöneticilerin çalışanlar üzerinde korku, baskı ve şiddet uygulaması bir yönetim biçimi midir?

- Sağlık kurumlarında son zamanlarda artış gösteren kadın sağlık çalışanlarına yapılan bu şiddet olaylarını önlemeye yönelik nasıl tedbirler almayı düşünüyorsunuz?

- Şiddet uygulayan başhekim yardımcısı hastanede, toplam kalite uygulamaları kapsamında oluşturulan kadına yönelik şiddeti önleme komisyonunun başına nasıl getirilmiştir?

- Görevi hastaya iyi bakmak, iyileştirmek, tedavinin etkinliğini sağlamak olan hemşirelerin görev tanımlarının dışında, angarya işlerde çalıştırılmasını doğru buluyor musunuz?

- Kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında verilen hizmet içi eğitimlerin çok fazla yararlı olmadığı görülmektedir. Bu bağlamda kadına yönelik şiddet olaylarını ortadan kaldırmaya yönelik eğitim dışında farklı politikalar gündeminizde var mıdır?
Neler olmuştu?

Ulucanlar Göz Hastanesi Başhemşiresi ÖzlemHoşnam'ın anlatımına göre, hemşire arkadaşları Hoşnam'a görev tanımları dışında çalıştırıldıkları yönünde şikayette bulundu. Hoşnam, arkadaşlarının şikayetlerini iletmek üzere Personelden Sorumlu Dr. Ali Hacıimamoğlu'nun odasına girdi. O sırada odada Başhekim Yardımcısı Dr. Ömer Eyicil ve Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Beyazıt İlhan da bulunuyordu.

İddiaya göre, şikayetleri duyan Eyicil "hemşirelerin paspas da dahil her işi yapması gerektiğini" söyledi ve Hoşnam'a hakaret etti. Hastanede toplam kalite uygulamaları kapsamında oluşturulan Kadına Yönelik Şiddeti Önleme Komisyonu'nun başında da yer alan Eyicil, odadan çıkan Hoşnam'ın peşinden gidip boğazını sıktı ve yere itti. Olayın ardından Hoşnam "10 gün iş göremez raporu" aldı. (BB)

Haber: Bianet

Ağrı'da 4 günde 5 kadın intihar etti

29/05/2010

Hümeyra PARDELİ/AĞRI, (DHA)

AĞRI’nın Diyadin İlçesi'nde 2 gün içinde 3 kadın intihar etti. Köylerdeki intiharlar yetkilileri harekete geçirdi. Ağrı’ya 60 kilometre uzaklıkta olan, daha önce kadına şiddet ve töre cinayetleri ile gündeme gelen Diyadin İlçesi'nde 3 kadın kendilerini asarak yaşamlarına son verdi.

Kaplıcaları ile ünlü Diyadin İlçesi'nde intihar olayları Tendürek Dağı eteklerindeki Yanıkçukuru ve Yolcupınar’ı köylerinde meydana geldi. Yanıkçukur Köyü'nde oturan 20 yaşındaki Saniye Çelik dün cumartesi günü kendi evlerinin tavanına iple astı. Saniye Çelik’in ölüm nedenini belirlemek için otopsi çalışmaları ve soruşturma sürdürülürken yörede bir ilk yaşandı. Yanıkçukur’a komşu olan Yolcupınar Köyü'nde evde kimsenin olmadığı bir sırada 18 yaşındaki Özlem Demir ile dayısının eşi 21 yaşındaki Şehriban Polat’ın birlikte intihar ettikleri haberi kısa sürede duyuldu.
Zorla evlenderilmek istenen ve buna karşı çıkan Özlem Demir’in, aynı odada 5 aylık evli olan Şehriban Polat’la intihar etmesi şüpheli bulundu. Bu sabah saatlerinde iki kadının yazlık olarak kullanılan eve girerek iple kendilerini astığı belirtildi. Kadınların içeri girilmesini önlemek için kapının arkasına büyükçe bir taş koydukları ileri sürüldü.

İntihar eden kadınların cesedini Özlem Demir’in kardeşi Songül Demir buldu ve saat 10.00 sıralarında olay jandarmaya bildirildi. Cesetler otopsi için Trabzon Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Şehriban Polat’ın eşi Süleyman Polat’ın ise İzmir’e inşaatlarda çalışmaya gittiği için köyde bulunmadığı belirtildi.
Yolcupınar Köyü Muhtarı Kemal Yıldırım, köyde şimdiye kadar böyle bir olayla karşılaşmadıklarını söyledi. Özlem Demir’in komşu Oğlaklar Köyü'nden birisiyle nişanlı olduğunu anlatan Muhtar Yıldırım, “Özlem, kız kardeşi Songül’e ‘Biz telefonla konuşmayşa gidiyoruz. Sen sakın gelme’ diyor. Sonra da aynı yerde iple intihar ediyorlar. Küçük kız bir saat kadar bekledikten sonra eve gidiyor. Kapıyı açamayınca dayısı Yusuf Polat’tan yardım istiyor ve kapıyı zorla açıyorlar. Korkunç olayla karşılaşıyorlar. Biz de olaya çok şaşırdık. İlk kez köyümüzde kadın intiharı oluyor” dedi.

Bilim adamları kadın intiharları için ‘örtülü cinayet’ derken, Diyadin Kaymakamı Berkan Sönmezay, kadın ve kızların intihar olaylarına yörede sıkça rastlandığını söyledi. Bunların büyük bir bölümünün aile içi şiddetten kaynaklandığına işaret eden Kaymakam Berkan Sönmezay, “Duyduğumuz kadarıyla bugün intihar eden Özlem Demir, yaşlı biriyle evlendirilmek isteniyormuş. Konu araştırılıyor. Ancak iki kadının aynı oda içerisinde intahar etmesi pek de mantıklı gelmiyor. Cenazeler otopsi için Trabzon’a gönderildi. Kesin bilgilere otopsi sonrası ulaşacağız” diye konuştu.
Diyadin İlçesi'nde incelemelerde bulunmak üzere geldiği sırada intihar olaylarını öğrenen Vali Ali Yerlikaya, “İki gün içinde üç kadının intihar etmesi oldukça düşündürücü. Geriye dönük olarak bu olayların araştırılması gerekiyor. Konu hakkında emniyet müdürü ve jandarma komutanımız ilgilenecek” dedi.

Haberin tümü: Radikal

28 Mayıs 2010 Cuma

Bir tecavüz olayı da Van'dan

25/05/2010

Aralarında Erciş Belediyesi çalışanının da bulunduğu 11 kişinin 15 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz ettiği belirtilirken, olayla ilgili Erciş Belediyesi'nde zabıta olarak çalışan Ömer Aslaner tutuklandı. Tecavüz olayına 4 polisin de karıştığı ileri sürüldü.


Mardin ve Siirt'te aralında polis, asker, şeyh ve devlet memurlarının da bulunduğu birçok kişinin küçük çocuklara tecavüz ettiği olaylara bir yenisi eklendi. Van'ın Erciş İlçesi'nde 4 polisinde içinde aralarında bulunduğu ileri sürülen 11 kişinin 15 yaşındaki lise öğrencisi kız çocuğuna tecavüz ettiği belirtildi. Edinilen bilgiye göre; Erciş Kız Meslek Lisesi'nde okuyan 15 yaşındaki kız çocuğunu kandırarak kamerayla çıplak görüntülerini çeken Erciş Belediyesi'nde zabıta olarak çalışan Ömer Aslaner, bu görüntüleri şantaj olarak kullanmaya başladı. Defalarca kız çocuğuna tecavüz eden Aslaner'in daha sonra çocuğu para karşılığında aralarında 4 polisin de olduğu ileri sürülen 15 kişiye pazarladığı belirtildi.

Olay flash diskin kaybolması ile ortaya çıktı

Olay, Aslaner'in şantaj amaçlı kullandığı görüntülerin bulunduğu flash diski kaybetmesiyle ortaya çıktığı öğrenildi. Bir hafta önce flahs diski bulan bir vatandaş, polise haber verdi. Konuya ilişkin inceleme başlatan emniyet müdürlüğü, tecavüz olayına karıştıkları gerekçesiyle Ömer Aslaner ve aralarında iki internet cafe sahebinin de bulunduğu 10 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan 11 kişiden 10'u serbest bırakılırken, Aslaner mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Çocuk koruma altına alındı

Olayın ortaya çıkmasından sonra ailesinden alınan mağdur çocuk ise, Van Valiliği tarafından çocuk yetiştirme kurumuna verildi.

Savcılık gizlilik kararı aldı

Konuya ilişkin soruşturma başlatan Erciş Cumhuriyet Savcılığı'nın ise dosyada gizlilik kararı alındığı belirtildi. Olaya karıştığı ileri sürülen 4 polis hakkında ise şimdiye kadar herhangi bir işlemin yapılmadığı belirtildi.

'Sorumlular ortaya çıkarılsın

Olayı öğrenen kız çocuğunun ailesi ise, sorumluların biran önce ortaya çıkarılmasını istedi. Görüntüsünün çekilmesini istemeyen aile üyeleri, olayın şebeke işi olduğunu ve ölümle tehdit edildiklerini kaydetti.

'Okulda çok sayıda benzer olay var'

Öte yanda Aslaner'in sürekli telsizli kişilerle birlikte okulun önüne geldiğini belirten Kız Meslek Lisesi öğrencileri ise, olayın mağduru olan arkadaşlarının onları gördüğünde okula kaçarak saklandığını ifade etti. İsmini vermek istemeyen öğrenciler, okulda başka öğrencilerin de benzer şekilde şantajla taciz ve tecavüze uğradığını ileri sürerek, olayın detaylıca araştırılarak ortaya çıkarılmasını istedi. Öğrenciler, Aslaner ve telsizli kişilerin sürekli araçla okulun önüne geldiğini, mağdur olan arkadaşlarının ise onları görmesi üzerine sürekli okula kaçarak saklanmaya çalıştığını kaydederek, "Arkadaşımız sınıflara girerek saklanıyordu. Biz de neden olduğunu bilmiyorduk. Aslaner ve diğer kişiler ise okul önünde beklemeye devam ediyordu" dedi.

'Okul müdürü bilgi vermememizi istedi'

Olaydan sonra psikolojik olarak etkilendiklerini ifade eden öğrenciler, "Olaydan sonra okul müdürü bizi topladı. Kimseye bilgi vermememizi istedi" dedi. "Kız Meslek Lisesi Yurdu'nda da benzer olayların yaşandığını duyduk" diyen öğrenciler, şunları kaydetti: "Geceleri geç saatlerde yabancı kişilerin gittiğini herkes biliyor. Yurt çalışanlarının bu kişilere kapıyı açtığını öğrendik. Bunun gibi başka kızlar da var. Ama öldürülme korkusuyla olayı anlatmıyor."

'Kız çocuklarını kandırarak internet kafeye götürüyorlardı'

Kız öğrencilerin ilk önce kafeteryalara götürülerek bu duruma düşürdüğünü dile getiren öğrenciler, "Burada daha sonra bu kişiler tarafından görüntüleri çekilerek bu duruma düşürüyorlar" şeklinde konuştu.

Okul müdürü bilgi vermedi

Konuya ilişkin bilgi almak için okula giden muhabirimize ise, Kız Meslek Lisesi Müdür Gülay Turan tepki göstererek, soruları cevapsız bıraktı. Muhabirimiz hademeler tarafından zorla okul bahçesinden çıkarıldı. Muhabirimizin çekim yapması üzerine haber verilen çok sayıda polisin okul etrafından güvenlik önlemi alması ise dikkat çekti.

DİHA

http://www.yuksekovahaber.com/haber/bir-tecavuz-olayi-da-vandan-31289.htm

Burcu Soylu


27/05/2010

ANTAKYA'da, inşaatlarda çalışan 26 yaşındaki Adem Soylu, kısa süre önce kendisini terk eden kuaför eşi 18 yaşındaki Burcu Soylu'yu çalıştığı işyerinde av tüfeğiyle öldürdü, diğer çalışanları rehin aldı. Adem Soylu, kapıya çıkıp gelen polislerin çekilmesini istedi. Soylu, yakalanacağını anlayınca göğsüne dayadığı tüfeği ateşleyip yaşamına son verdi.

Olay, bugün saat 11.00 sıralarında Kanatlı Mahallesi Mustafa Arman Sokak'ta meydana geldi. İnşaatlarda çalışan Adem Soylu, bir süre önce kendisini terk eden eşi Burcu Soylu'yla konuşmak için, onun çalıştığı Eylül Kuaför Salonu'na geldi. Bir süre kuaför salonunda eşini evine dönmesi için ikna etmeye çalışan, ancak bunda başarılı olamayan Adem Soylu, beraberinde getirdiği av tüfeğini çekerek eşinin göğsüne ateş etti. Adem Soylu, sayıları henüz öğrenilemeyen kuaför salonunun sahibi ile çalışanlarını da rehin aldı.

Burcu Soylu olay yerinde yaşamını yitirirken, ihbar üzerine çok sayıda polis, olay yerine geldi. Çevik Kuvvet polisi ve keskin nişancılar da önlem alırken, Adem Soylu, kapıya çıkıp, göğsüne dayadığı tüfekle, polislerin çekilmesini istedi. Bu sırada çelik yelek giyen polisler, Soylu'yu ikna etmek için oyalarken çalışanları dışarı çıkarıldı. Rehin aldığı çalışanların kurtarıldığını fark eden Soylu, yakalanacağını anlayınca göğsüne tüfeği dayayıp, tetiğe bastı. Adem Soylu da olay yerinde öldü. Çevrede dehşet anları yaşanan olayı duyan Soylu çiftinin yakınları, olay yerinde ağıtlar yaktı. Soylu çiftinin, 2 yıllık evli olduğu, çocukları bulunmadığı öğrenildi.

Haber: Milliyet

25 Mayıs 2010 Salı

Edibe Göçer

14/05/2010

"Çalışmak isteyen eşini ve araya giren oğlunu öldürdü"

MERSİN’in Tarsus İlçesi’nde 47 yaşındaki Mustafa Göçer, tarlada çalışıp aile bütçesine katkıda bulunmak isteyen eşi 39 yaşındaki Edibe Göçer ile annesini korumak için araya giren oğlu 16 yaşındaki Remzi Göçer’i tabancayla vurarak öldürdü.

Olay, bugün saat 05.50 sıralarında Girne Mahallesi 2026 Sokak’ta meydana geldi. 4 çocuk babası Mustafa Göçer, kamyonuyla tarlalara işçi götürmek için evden çıkarken, bir süredir aile bütçesine katkıda bulunmak için tarlada çalışan eşi Edibe Göçer de hazırlanmaya başladı. Göçer, daha önce tarlada çalışmayacağı konusunda söz aldığı eşine, “Neden hazırlanıyorsun, neden sözünü tutmuyorsun, ben senin tarlada çalışmanı istemiyorum” diye çıkıştı. Genç kadın, “Ben çalışmazsam kamyonun borcu nasıl ödenecek?” diye itiraz edince aralarında tartışma başladı. Seslere oğulları Remzi Göçer uyandı. Anne ve babasının tartıştığını gören genç, buna son vermeleri için çaba gösterdi. Evden bir an önce uzaklaşmak isteyen Edibe Göçer sokağa çıkarken, Mustafa Göçer evde bulunan ruhsatsız tabancayı alıp peşinden koştu.

Eşinin sözünü dinlememesine öfkelenen Mustafa Göçer, tabancayı eşine doğrulttu. Babasının annesine silahı doğrulttuğunu gören Remzi Göçer, “Yapma baba” diyerek annesine siper oldu. Oğluna, “"Sen aradan çekil” diyen Mustafa Göçer, ardından önce çekilmemekte ısrar eden oğluna, sonra da eşine kurşun yağdırdı. Anne ile oğlu olay yerinde ölürken, Mustafa Göçer kaçtı. Ancak kısa sürede yakalandı. Olayı duyarak eve gelen yakınları sinir krizleri geçirdi. Anne ile oğlunun cesetleri yapılan incelemenin ardından otopsi için Tarsus 70'inci Yıl Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Olayla ilgili soruşturma çok yönlü sürdürülüyor.

Haber: Milliyet

"Babam beni 2 kez sattı"

24/05/2010

Samsun’un İlkadım ilçesinde, ayrı yaşadığı 3 çocuk annesi eşini bıçaklayarak öldürmek suçundan ömür boyu hapis cezasıyla yargılanan kişinin tanık olarak dinlenen kızı, babasının annesine ve kendisine sürekli kötü davrandığı söyledi.

Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinde, Anadolu Mahallesi’ndeki olayda ayrı yaşadığı eşi 3 çocuk annesi Hanife E.’yi (39) çok sayıda bıçak darbesiyle öldürmekten tutuklanan Yaşar E.’nin (41) yargılanmasına devam edildi. Ertaş, duruşmadaki ifadesinde pişman olduğunu belirterek, eşi ile arasında sorunlar olduğunu, kızının bazı özel durumları nedeniyle de sık sık tartıştıklarını ileri sürdü. Duruşmada tanık olarak dinlenen sanığın kızı Yonca ise babasının sık sık annesi ve kendisine kötü davrandığını söyledi.

"Anneme nasıl kıydın" diyerek babasına tepki gösteren Yonca, "Ben daha önce telefonla tanıştığım Urfalı birine kaçtım. Bunun üzerine babam beni gelip, Urfa’dan geri aldı. Daha sonra beni para karşılığı Kavak ilçesinde başka birine evlenmek için sattı. Ben bu kişinin evinden kaçtım. Babam bu kez beni Ayvacık ilçesinde birine sattı. Ben yine kaçtım. Ablamı da para karşılığı satmıştı. Bunun için annemi sürekli dövüyordu. Bunun üzerine annem Samsun’a kaçarak akrabamızın evinde kaldığı sırada, babam Samsun’a geldi. Annemle konuşma bahanesiyle beni evden döverek kovdu. Kovduktan sonra annemi bıçakla öldürdü. Bizi köpek satar gibi satıyordu" diye konuştu.

Haber: Milliyet

Ayşe Türkoğlu

24/05/2010

"Boşanmak isteyen karısını pastanede öldürdü"

İstanbul, Beylikdüzü'nde, 41 yaşındaki Vedat Türkoğlu, boşanma davası açan 36 yaşındaki eşi Ayşe Türkoğlu'nu kahvaltı almak için girdiği pastanede kurşunlayarak öldürdü.

İddiaya göre, çalıştığı işyerinden çıkarılan 3 çocuk babası Vedat Türkoğlu, eşi Ayşe Türkoğlu’nu, Yakuplu, Hasırcılar Alişveriş Merkezi önünde bekledi. Saat 06.30 sıralarında alışveriş merkezinin altındaki pastaneye giren eşine tabanca ile ateş etti. Kafasına ve vücuduna üç kurşun isabet eden Ayşe Türkoğlu, ağır yaralandı. Kaçmaya çalışan Vedat Türkoğlu'nu alışveriş merkezinin özel güvenlik görevlileri kıskıvrak yakaladı.

Sağlık ekipleri Ayşe Türkoğlu’nun öldüğünü belirledi. Polisin yaptığı incelemenin ardından Ayşe Türkoğlu’nun cesedi otopsi için Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Gözaltına alınan Vedat Türkoğlu poliste verdiği ilk ifadesinde, 20 gün önce çocuklarını görmek için eşi Ayşe Türkoğlu’nun evine gittiğini ve evden çıkan bir kişiyi gördüğünü, cinayeti bu yüzden işlediğini söyledi.

Haber:Radikal

23 Mayıs 2010 Pazar

Zaharonova Kerimbekinova

22/05/2010

TEKİRDAĞ'da, kıskançlık krizine giren taksici Adnan Yakut, yabancı uyruklu eski sevgilisi Zaharonova Kerimbekinova ile onun yeni sevgilisi olduğu iddia edilen Serkan Şekerpancarı'nı öldürdükten sonra intihar etti.

Tekirdağ'da taksicilik yapan Adnan Yakut, bir gazinoda konsomatris olarak çalışan eski sevgilisi Zaharonova Kerimbekinova'nın Yüzüncü Yıl Mahallesi Kültür sokak Hacaoğlu Sitesi, A Blok, 5'nci kattaki dairesinde yeni sevgilisi Serkan Şekerpancarı ile buluştuğunu öğrendi. Bunun üzerine daireye giderek kapıyı açan eski sevgilisi ve kendisi gibi taksici olan Serkan Şekerpancarı ile tartışan Adnan Yakut, belinden çıkartığı silahı ateşledi ve iki sevgiliyi öldürdükten sonra evden koşarak çıktı. Daha sonra Barbaros Beldesi’ndeki bir siteye giden Adnan Yakut intihar ederek yaşamına son verdi.Komşuların haber vermesiyle iki siteye gelen polis ve jandarma ekipleri çalışmalarını sürdürüyor.


Ferhat AKGÜN/TEKİRDAĞ, (DHA)

Haber: Milliyet

21 Mayıs 2010 Cuma

Derya Demiral


20/05/2010

"Hem hamile sevgilisini hem 6 aylık bebeğini öldürdü"


Gaziosmanpaşa’da, alkollü halde eve geldiği sırada tartıştığı 6 aylık hamile sevgilisi Derya Demiral’ı döverek öldüren Ufuk Ç. polise teslim oldu.

İzmir polisine dün gelen bir telefon ihbarı işlenen vahşi bir cinayeti ortaya çıkardı. Telefonla İzmir polisini arayan kişi, “Hamile eşimi döverek öldürdüm. Polis gidip adrese baksın. Ben İzmir’deki kızımı ziyaret ettikten sonra İstanbul’a dönüp teslim olacağım" dedi. İzmir polisi ihbarı İstanbul Polisine bildirdi.

Bu ihbar üzerine Küçükköy Hekimsuyu Caddesi No:68/3’teki adrese bakan polis ekipleri, 6 aylık hamile Derya Demiral(21)’ın cesediyle karşılaştı. Ceset otopsi için Adli Tıp Kurumu’na kaldırılırken o sıralarda ihbarı yapan Ufuk Ç.(24) Gaziosmanpaşa Merkez Karakolu’na gelerek teslim oldu.

Asayiş Şube Müdürlüğü’ne getirilerek Cinayet Büro Amirliği’nde sorgulaması yapılan Ufuk Ç. cinayeti itiraf etti. Ufuk Ç. ifadesinde, “2002 yılında ilk eşimden ayrıldım. O eşimden bir kızım olmuştu. Onlar İzmir’e yerleştiler. Ben de İstanbul’da kaldım. Şoförlük yaparak hayatımı kazanıyordum. Askere gittim. En son Adıyaman’da askerdeyken Derya ile birbirimize aşık olduk. 7 ay önce askerden terhis oldum. Derya da ailesini bırakarak benimle İstanbul’a yerleşti. Maddi sıkıntıdan dolayı son zamanlarda tartışır olduk. Önceki gün arkadaşlarla içtikten sonra eve alkollü geldim.

Üzerindeki elbisenin yeni olduğunu fark ettim. Elbiseyi nasıl aldığını sordum. Bundan dolayı tartıştık. Alkolün de etkisiyle onu dövdüm. Yerde yatar vaziyetteyken inliyordu, onu alıp çekyatın üzerine koydum. Biraz kendime gelmek için de parka gidip oturdum. Eve geldiğimde inlemesi bitmiş, hareketsiz kalmıştı. İzmir’deki kızımı görmek için İzmir’e gittim. Cezaevine gireceğim için kızımla vedalaştım. Ardından kendimi ihbar ettim" şeklinde cinayeti anlattığı öğrenildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Ufuk Ç. Gaziosmanpaşa Adliyesi’ne sevk edildi.

Kaynak: Radikal

Fatma Özalp


"İki yıl önce yaraladı, şimdi de öldürdü"

21/05/2010


Eski sevgilisi Fatma Özalp'ı 2 yıl önce yaraladığı için bir yıl cezaevinde yatan Niyazi Karaca, bu kez cadde ortasında pompalı tüfekle öldürdü

DENİZLİ’de kendisinden 19 yaş küçük sevgilisi 38 yaşındaki Fatma Özalp’i iki yıl önce yaraladığı için bir yıl cezaevinde yatan 57 yaşındaki Niyazi Karaca, bu kez cadde ortasında pompalı tüfekle öldürdü.
Olay, dün saat 23.30 sıralarında Topraklık Mahallesi Turan Güneş Caddesi Cumhuriyet Anadolu Lisesi önünde meydana geldi. Lokantada bulaşıkçı olarak çalışan 3 çocuk annesi Fatma Özalp, işyerinin kapanış saatinin yaklaşması nedeniyle toplanan çöpleri dışarı çıkardı. Bu sırada orada bekleyen eski sevgili Niyazi Karaca, çuvalın içine sakladığı pompalı tüfeği çıkartarak Fatma Özalp'e iki el ateş açtı. Başından ve göğsünden yaralanan Özalp, kanlar içerisinde yere yığıldı.
Çağrılan 112 Acil Servis görevlileri Fatma Özalp'in öldüğünü belirlerken, kaçan Niyazi Karaca çevrede olayı görenlerin ihbarı üzerine kısa sürede yakalandı. Gözaltına alınan 4 çocuk babası Niyazi Karaca, Denizli Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
...

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=998033&Date=21.05.2010&CategoryID=77

8 Mayıs 2010 Cumartesi

Betül Çelik



08/05/2010

Bu poz son gülüşü oldu

Aşkına karşılık vermeyen genç kızı konuşmak istediğini söyleyerek Mavi Göl’e götüren Mehmet K., önce genç kızın fotoğraflarını çekti, ardından defalarca bıçaklayarak öldürdü. Bir mobilya mağazasında sekreter olarak çalışan Betül Çelik’in (18) cesedi Çubuk’ta Mavi Göl’ün kenarında bulundu. Bıçaklanarak öldürüldüğü belirlenen genç kızın katil zanlısı olarak, çalıştığı mağazanın sahibi Mehmet K. (28) gözaltına alındı. Ankara Emniyet Müdürlüğü, göl kıyısındaki cesedi gören köylülerin ihbarı üzerine harekete geçtiler.

Olay yerine giden Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Bürosu dedektifleri, cesedin Betül Çelik’e ait olduğunu belirledi. Dedektifler, elde ettikleri ilk bilgiler ışığında, Çelik’in çalıştığı mağazanın sahibi Mehmet K.’yi gözaltına aldı. Başkentte 8 tane mobilya mağazası bulunan Mehmet K., polise verdiği ifadede cinayeti işlediğini itiraf etti. İddiaya göre Mehmet K., ifadesinde, şunları anlattı:


‘Cesedi sürükleyerek göle attım’

“Betül, yaklaşık bir yıldır yanımda çalışıyordu. Cinayet günü birlikte öğle yemeğine gittik. Kendisiyle olmak istediğimi söyledim, reddetti. Başkasıyla olduğunu düşünerek kıskançlık krizine girdim. Betül’ü, gölün Çubuk Viyadüğü tarafına götürdüm. ‘Senin güzel gülüşünü her zaman görmek istiyorum’ diyerek fotoğraflarını çektim, sonra da bıçakladım. Cesedini sürükleyerek, göle attım.”

Son sözü ‘Neden’ oldu

MEHMET K., ifadesinde, şu iddialarda bulundu: “Kısa süreli ilişki yaşadık. Beni başkalarıyla aldattığını düşünmeye başladım. Ondan intikam almak için plan yaptım. Öldürmeden önce ondan bana bir hatıra kalsın düşüncesiyle fotoğraflarını çektim. İlk bıçak darbesinde ‘Ne yaptın’ diye bağırdı. Kendimi tutamadım bıçağı saplamaya devam ettim.”

Haber: Hurriyet

Fatma Darendeli

08/05/2010

Eşini elleriyle boğdu

Kahramanmaraş'ta bir kişi 4 ay önce boşandığı, ancak bir süre önce yeniden birlikte yaşamaya başladığı eski eşini boğarak öldürdü.

Yusuflar Mahallesi'nde, H.K (30), birlikte yaşadığı eski eşi Fatma Darendeli (26) ile tartışmaya başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine H.K, Fatma Darendeli'yi eliyle boğarak öldürdü. H.K'nın olayın ardından bir süre dışarıda dolaştıktan sonra tekrar eve gelerek, evde uyuyan oğlu H.C.K'yı alarak babasının evine gitti. Burada Fatma Darendeli'yi öldürdüğünü söyleyen H.K, oğlunu dedesine bırakarak kaçtı.

H.K'nın babasının durumu polise bildirmesiyle olay yerine gelen polis, evin salonunda Fatma Darendeli'nin cesedini buldu. Olay yerinde yapılan incelemenin ardından Fatma Darendeli'nin cesedi, otopsi yapılmak üzere Kahramanmaraş Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Bu arada, Fatma Darendeli'nin öldüğünü öğrenen yakınları, hastanede sinir krizleri geçirdi. H.K'nın Kahramanmaraş Belediyesi'nde sözleşmeli olarak çalıştığı, 7 yıl önce evlendiği Fatma Darendeli ile yaklaşık 4 ay önce şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandığı öğrenildi.

H.K ile Fatma Darendeli'nin, bir süre önce ailelerin araya girmesiyle barıştıkları ve birlikte yaşamaya başladıkları belirtildi. Cinayetin ardından kaçan H.K, aranıyor.

Haber: Hürriyet

Nisan 2010: 21 Kadın Katledildi


Toplumun en derin yaralarından kadına yönelik şiddette Nisan ayında da hiçbir azalma olmadı. Nisan ayında kadınlar hamile oldukları için koyun otlatamayacaklarını söyledikleri, şiddet gördükleri için ayrıldıkları eşlerinin yeniden birlikte olma teklifini reddettikleri için öldürüldü. Nisan ayında kadınlar, sevdikleri erkekle evlendikleri için namus cinayetine kurban gitti.

Nisan ayında kadınlar, aile içerisinde maruz kaldıkları şiddete "yeter" demek için ölümü seçti, intihar etti. Eşinden şiddet gören kadınlar, polis tarafından evlerine geri gönderildiği için öldürüldü. Şiddet gördüğü eşini 11 kez karakola şikayet eden kadın, eşi tarafından sokak ortasında kurşunlanarak öldürüldü. Nisan ayında 21 kadın, katliam ve intiharlar sonucu yaşamını yitirdi, onlarca kadın fiziki şiddete maruz kaldı.


29 Nisan- İzmir'de şiddet gördüğü eşi hakkında 11 kez şikayette bulunan Leyla Bakan, "Senden boşanmak istiyorum. Niye ayrılmamakta direniyorsun" dediği eşi Ali Nadir Bakan tarafından sokak ortasında kurşunlanarak öldürüldü. Ali Nadir Bakan, öldürdüğü eşinin ardından iftira atmaktan da geri kalmadı, ifadesinde karısının "Seni patronumla boynuzluyorum" dediği için öldürdüğünü söyledi. Eşine şiddet uyguladığı için 11 kez karakolluk olan Bakan, her defasında karakoldan hakkında işlem yapılmadan geri gönderilmişti.

27 Nisan- Antalya'da gece evine dönen 25 yaşındaki A.S., 17 ayrı suçtan sabıkası bulunan Yalçın Kar'ın tecavüzüne uğradı. Yalçın Kar polis tarafından bacağından ve kolundan vurularak yakalandı.

26 Nisan- Van'da 15 yaşındaki H.K. adlı genç kız evde babasına ait av tüfeğiyle intihar etti. Hastaneye kaldırılan H.K. yolda yaşamını yitirdi.

25 Nisan- İzmir'in Balçova İlçesi'nde iki kadın aynı sokakta kurşunlanarak öldürüldü. Banka memuru olan 27 yaşındaki Esra Yaşar ve üniversite öğrencisi 22 yaşındaki Ayşe Selen Ayla kurşunlanarak öldürüldü. İki gecede aynı yerde iki kadını öldüren seri katil Bodrum'da yakalandı.

-İstanbul Küçükçekmece'de eşiyle tartışan 50 yaşındaki Leyla Koç, mutfak demirine bağladığı ipi boynuna geçirerek kendini boşluğa bıraktı. Koç, olay yerinde yaşamını yitirdi.

-Adana'da Nilüfer Sevil Gökmen bir akrabası tarafından evinin bahçesinde pompalı silahla vurularak öldürüldü.

24 Nisan-Ağrı'da sevdiği erkekle kaçarak evlenen Esra Kaya, kardeşi Ferhat Ekinci tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Ferhat Ekinci ablasını bıçaklarken dehşet anlarını telefonla Urfa'daki ailesine dinletti. Ekinci gözaltına alınırken, "Namusumuz ortada kalmıştı. Ben de temizledim" dedi.

23 Nisan- Mersin'in Tarsus İlçesinde 3 çocuk annesi 63 yaşındaki Işık Göçük kendini iple asarak yaşamına son verdi. Göçük'ün neden intihar ettiği bilinmiyor.

22 Nisan- Maraş'ın Elbistan ilçesinde düğün hazırlığı yapan 19 yaşındaki Bediha Karakaş, iple kendini asarak yaşamına son verdi. Karakaş'ın neden intihar ettiği bilinmiyor.

-Mardin'in Midyat ilçesinde 14 yaşındaki H.A., evlerinde tavana bağladığı iple intihar etti. H.A.'nın neden intihar ettiği bilinmiyor.

-Urfa'da, Karaköprü Fen Lisesi Kız Öğrenci Yurdu'nda okuyan 15 yaşındaki N.Ç. yaşadığı ailevi sorunlar nedeniyle hap içerek intihara kalkıştı. Hastaneye kaldırılan N.Ç.'nin midesi yıkandı.

-Urfa'nın Siverek İlçesi Bahçe köyünde yaşayan 19 yaşındaki Serpil Çiçekçi hap içerek intihara kalkıştı. Serpil Çiçek'in eşinden bir süre önce ayrıldığı belirtildi.

21 Nisan- İstanbul'da taksi şoförlüğü yapan Yaşar Kaçar, 28 yıl evli kaldığı ve 3 ay önce boşandığı Aynur Kaçar'ı başından vurarak öldürdü. Ardında intihar etti.

-Adana Ceyhan'da 17 yaşındaki lise 2. sınıf öğrencisi A.A., babasına ait ruhsatsız tabanca ile intihar etti. Genç kızın veda mektubunda, ailesinin erkek arkadaşına karşı çıktığı için intihar ettiğini yazdığı belirtildi.

17 Nisan- Bursa'nın merkez Yıldırım ilçesinde, bir adam, barışmak istediği eski eşi Aysel Çalışır'ı, olumsuz yanıt aldığı için 3 yerinden bıçaklayarak öldürdü.

10 Nisan- Iğdır'da Nizami İsmailov, iş çıkışı eve birlikte gittikleri eşi Nazire Ekberova'yı kafasına ve yüzüne taşla vurarak öldürdü. Hastaneye kaldırılan Nazire Ekberova kan kaybından yaşamını yitirdi.

-Muğla'nın Fethiye İlçisi'nde Güler K. tartıştığı eşi tarafından göğsünden bıçaklanarak öldürüldü. Ahmet K., Güler K'yı, "Sen başkalarıyla yaşarsan ben de yaşarım" dediği için kendini kaybedip bıçakladığını söyledi.

9 Nisan- Diyarbakır'da, hamile olduğu için koyunları otlatamayacağını söyleyen 28 yaşındaki Gülistan K. eşi tarafından feci şekilde dövüldü. Dayak sonucu karnındaki bebeğin öldüğü belirtilen Gülistan K. kaldırıldığı yoğun bakımda yaşam mücadelesini kaybetti. 5 yıllık evli olan Gülistan K.'nın 4 yaşında bir de oğlu vardı.

6 Nisan- Aydın'ın Çine ilçesinde Erkan Ç., velayeti eski eşinde bulunan ve Çatak köyünde yaşayan 3 yaşındaki oğlu K.'yi kaçırarak, evine götürdü. Erkan Ç., çocuğu almaya gelen eski eşi Aysun Ç., kayın validesi Aysel U. ve kayınpederi Refik U.'yu sokak ortasında av tüfeğiyle vurarak öldürdü.

5 Nisan- Mersin Güneykent Mahallesi'nde evli ve 2 çocuk babası F.T. (39), bir süredir birlikte olduğu sevgilisi A.Y. (25)'yi hamile olduğu, çocuğu doğurmakta ısrar ettiği için kurşunla vurarak öldürdü. A.Y.'ye 7 kurşun sıkan F.T., cesedi yol kenarına attıktan sonra Mersin Emniyet Müdürlüğü'ne giderek teslim oldu.

-Kars merkeze bağlı Çığırgan köyünde oturan Yosma Altunbey, eşi Mirsevdi ve eşinin kardeşi Recep tarafından tekme tokat dövüldü ve bıçakla burnu kesildi. Kanlar içinde evinden çıkarak aynı köyde oturan babası Muhrali Altunbey'in evine giden Yosma Altunbey, Kars Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Altunbey, aile içi şiddetin yanı sıra jandarmada da şiddete maruz kaldı. 40 yaşındaki kadın, eşinden şikayetçi olmak için gittiği jandarma tarafından hastaneye götürülürken, uzman çavuş tarafından yumruklandı.

-Erzincan'da eşinden ayrılmak istemediğini belirten E.Ç, eve dönme isteğine olumsuz cevap alınca yanında getirdiği bıçakla eşi Fazilet Ç.'ye saldırdı. Fazilet Ç., vücudunun değişik yerlerinden 6 bıçak darbesi aldı.

03 Nisan- Aydın'ın Söke İlçesi'nde, psikolojik sorunları olan A.T. kendisini aldattığını düşündüğü eşi Hafize Topluca (33) ve Gürkan Karakaş'ı (35) Kuşadası'nda bir restorana çağırıp konuştuktan sonra otoparkta av tüfeğiyle vurarak öldürdü. Rehber öğretmen A.T. olayın ardından tutuklandı. Gürkan Karakaş, aldatma iddiasının yalan olduğunu belirtti, kendisinin son anda çıkan işinden dolayı yemeğe gidemediği için kurtulduğunu söyledi.

2 Nisan- İstanbul Ümraniye'de 18 yaşındaki Songül Senem Elönü, evinde ölü bulundu. Genç kadının bıçaklanarak öldürüldüğü belirtildi.

1 Nisan- Mersin'de SHÇEK'e bağlı Özürlü Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde çalışan hemşire E.G. aşkına karşılık vermediği için amcasının oğlu M.G. tarafından 3 yerinden bıçaklandı.

Kaynak: ETHA


Haber: BirGün

Sevdiği kızı benzin döküp yaktı


04/05/2010

ÇORUM’da 19 yaşındaki Osman K., arkadaşlık teklifini kabul etmeyen lise öğrencisi 16 yaşındaki N.E. adlı kızı sokak ortasında benzin döküp yaktı. Ağır yaralanan N.E., Samsun Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Osman K. ise gözaltına alındı.

Olay bugün Çorum’un Buharaevler Mahallesi’nde meydana geldi. Mehmetçik Lisesi 1’inci sınıf öğrencisi olan N.E.'ye işsiz olan Osman K. iddiaya göre arkadaşlık teklifinde bulundu. Reddedilen Osman K. bugün okula giden N.E.’nin önüne çıkarak, “Neden benim arkadaşlık teklifimi kabul etmiyorsun” diyerek yanında getirdiği pet şişe içindeki benzini kızın üzerine dökerek ateşe verdi. Sokak ortasında alev alev yanan kıza çevredekiler müdahele etti. Çorum Devlet Hastanesi’ne kaldırılan, başında ve göğsünde yanıklar bulunan N.E.’nin durumunun ağır olduğu belirtildi.

Genç kız, yapılan ilk müdahalesinin ardından Samsun Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Olayın ardından kaçan Osman K. ise polis tarafından kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Osman K.'nın polise verdiği ifadesinde, “Arkadaşlık teklifinde bulundum. Kabul etmeyerek beni tersledi. Bu duruma çok sinirlendim” dediği öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

Haber: Milliyet

Tuğba Yıldırım



05 Mayıs 2010

Ayrıldığı sevgilisini vurup, intihar etti

POLİS okulunda teknisyen yardımcısı olarak çalışan Mehmet Aslanoğlu (25), yeniden birlikte olma isteğine olumsuz cevap veren eski sevgilisi Tuğba Yıldırım'ı (25), vurduktan sonra tabancayı başına dayayarak tetiğe bastı.Ağır yaralanan iki sevgili de kaldırıldıkları hastanede yaşamını yitiridi.


Bursa Uludağ Üniversitesi İşletme Bölümü 4'ncü sınıf öğrencisi ve aynı zamanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Proje Müdürlüğü'nde bilgisayar işletmeni olarak çalışan Tuğba Yıldırım ile Arnavutköy Polis Okulu’nda teknisyen yardımcılığı yapan Mehmet Aslanoğlu bir ay önce birlikteliklerini sonlandırdı.

Eski kız arkadaşıyla yeniden beraber olmak isteyen Mehmet Aslanoğlu, Tuğba Yıldırım’dan sürekli hayır cevabı almasının ardından eski kız arkadaşının Fatih İskenderpaşa Mahallesi Havlucu Sokak Tuncer Apartmanı’ndaki evine geldi. Yıldırım’dan yine red cevabı alan Aslanoğlu, belindeki tabancayı çıkarıp Yıldırım’a 6 el ateş etti.

Sevgilisini kanlar içerisinde yerde yattığını gören Aslanoğlu, silahını başına dayararak ateş etti. Silah seslerini duyan komşular iki sevgiliyi yaralı durumda görünce polise ve 112 acil servise haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Mehmet Aslanoğlu’nu Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, Tuğba Yıldırım’ı ise İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı. Tuğba Yıldırım, hastaneye getirildiğinde, Mehmet Aslanoğlu’nun ise ameliyatta sırasında yaşamını yitirdi.


Haber: Milliyet

1 Mayıs 2010 Cumartesi

Tecavüz : önce kanıksanır sonra edimlenirse ...

"Liseli kıza tecavüzü görüntüleyip şantaj yaptılar"

MUĞLA'nın Fethiye İlçesi'nde, okul yanındaki bir işyerinin deposunda kız arkadaşı 17 yaşındaki A.B. ile cinsel ilişkiye giren lise öğrencisi 18 yaşındaki B.M., sevişmelerini gizlenen arkadaşı 17 yaşındaki K.B.'ye kameraya çektirdi. Sevişmenin ardından saklandığı yerden çıkan K.B., görüntüleri internete koymakla tehdit ettiği genç kıza tecavüz etti. Bu kez de B.M. tecavüz görüntülerini kaydetti.

Fethiye Lisesi son sınıf öğrencisi B.M., aynı okulda öğrenci olan kız arkadaşı 11'inci sınıf öğrencisi A.B. ile geçen Mart ayının başında, okula yakın bir işyerinin deposunda cinsel ilişkiye girdi. Bu sırada B.M., yine aynı okulda öğrenci olan arkadaşı K.B.'yi depoda bir yere gizleyerek, sevgilisiyle sevişmelerini kameraya çektirdi.

B.M. ile A.B.'nin sevişmesinin ardından depoda saklandığı yerden çıkan K.B., görüntüleri internete koymakla tehdit ederek kızla ilişkiye girmek istedi. Genç kız bu duruma karşı çıkarak sevgilisinden yardım istedi, ancak o da genç kızı arkadaşıyla ilişkiye girmeye zorladı. Bunun üzerine K.B., zorla yere yatırdığı kıza anal yoldan tecavüz etti. Bu kez de B.M., tecavüz görüntülerini kaydetti.

Olaydan bir süre sonra tecavüze uğrayan genç kızın cinsel ilişki görüntüleri, okulda elden ele dolaşmaya başladı. Sevgilisi ve arkadaşı tarafından okuldaki başka erkeklerle de cinsel ilişkiye girmeye zorlanan genç kız, bunu yapmadığı takdirde görüntülerin internette yayınlanmasıyla tehdit edildi. Genç kız bunun üzerine durumu ailesine anlattı. Olayı öğrenen okul idaresi de soruşturma başlatarak, iki erkek öğrenciyi okul disiplin kuruluna sevk etti.

OKULDAN UZAKLAŞTIRILDILAR

Olayla ilgili soruşturma başlatan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de iki erkek öğrenciyi okuldan uzaklaştırdı. Kız öğrenci ise başka bir okula nakledildi.

İlçe Milli Eğitim Müdürü Yüksel Gültekin, “Olay 2- 3 Mart günü ortaya çıktı. Bizler hemen olayla ilgili disiplin kovuşturması başlattık. Gerekli dosyayı hazırlayarak Muğla Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gönderdik. Soruşturma başlatılan konuyla ilgili tecavüzü gerçekleştiren iki erkek öğrencinin İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından, okuldan uzaklaştırılarak örgün eğitim dışına çıkarılıp cezai işlem uygulanmasına karar verildi. Biri 11, diğeri 12'nci sınıfa giden erkek öğrencilerin artık örgün değil ancak yaygın eğitim almaları mümkün olabilir” diye konuştu. Muğla Vali Yardımcısı Faruk Necmi Kurt da olayla ilgili soruşturma açıldığını belirterek, “Biz de çok kapsamlı bir soruşturma başlattık. Erkek öğrencilerin tecavüzü kameraya çektiği yönündeki bilgiler soruşturma dosyasında yer alan konulardır. Müfettişlerin soruşturması halen devam ediyor” dedi.

...

Haberin Tümü: Milliyet