8 Haziran 2010 Salı

Serdar Turgut'un Rojin'e Hakaretten 2 Yıl 4 Ay Hapsi İstendi


Kürt şarkıcı Rojin'i "dağa kaldırmaktan ve seks kölesi yapmaktan" bahsettiği köşe yazısı nedeniyle yargılandığı davada, Akşam gazetesi yazarı Turgut'un "basın yoluyla hakaret"ten 2 yıl 4 ay hapsi istendi. Savcı, "cinsel taciz"den beraat istedi.
---
Akşam gazetesinde yayımlanan köşe yazısında şarkıcı Rojin'e (Rujin Ölker) hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında 7 aydan 4 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Serdar Turgut'un 2 yıl 4 aya kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.

Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın dünkü duruşmasına sanık Serdar Turgut katılmadı, Rojin hazır bulundu. Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı, Turgut'un, 24 Ekim 2009 tarihli Akşam gazetesinde yayımlanan "PKK teröristi olmadığıma pişmanım" başlıklı yazısında Rojin'in şeref ve haysiyetine yönelik hakaretamiz ifadeler kullandığını belirtti.

Turgut'un ''basın yoluyla alenen hakaret'' suçundan 3 ay ile 2 yıl 4 ay arasında hapis cezasına çarptırılmasını talep eden Cumhuriyet Savcısı, ''cinsel taciz'' suçunun yasal unsurları oluşmadığından Turgut'un bu suçtan beraatına karar verilmesini istedi. Cumhuriyet Savcısı, Turgut hakkındaki hükmün açıklanmasının CMK'nın 231. maddesi uyarınca geri bırakılmasına karar verilmesini de talep etti. Rojin'in avukatı Müçteba Kılıç Turgut'un cezalandırılmasına karar verilmesini isterken Rojin de ''seks kölesi olarak ve örgüt üyesiymiş gibi'' gösterilmekten dolayı sıkıntılı günler geçirdiğini belirtti. Duruşma sanık avukatının yazılı savunma hazırlaması için ertelendi.

"Rojin ismini masal kahramanı olarak değerlendirdim" demişti

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede, Turgut'un yazısı ile ile "Rojin'in onur, şeref ve saygınlığına saldırdığı, cinsel amaçlı olarak taciz ettiği" belirtilerek, "basın yoluyla hakaret" ve "cinsel taciz" suçlarından 7 ay ile 4 yıl 8 ay arasında hapis veya adli para cezasına çarptırılması istenmişti.

Yazısında Türkiye'ye gelen Barış Gruplarının karşılanmasıyla dalga geçen, Rojin'i "dağa kaldırıp seks kölesi yapmak istediğini" yazan Turgut ise iddianamede yer alan ifadesinde "yazıda Rojin'i kast etmediğini, Rojin ismini bir masal kahramanı ve yazıya uygun şiirsel bir isim olarak değerlendirdiğini" söylemişti.

Davanın ilk duruşmasında ise Turgut, "Yazıya başladım, sonrasında insan zaten o akış içinde kendi olmaktan çıkıyor. Genç yaşlarda dağa çıkan bir çeteci gibi düşünüp, o kurgu ile hayal ediyorsunuz" demişti. Gazeteciliğe başladıktan kısa bir süre sonra "kara mizah üslubunu" benimsediğini anlatan Turgut, yazılarında rahatsız edici ve çarpıcı yaklaşımlar kaleme aldığını savunmuştu.

Sanatçı Rojin, yazının ardından yaptığı açıklamada Turgut'a "Bu fütursuzluğun nedeni Kürt ve kadın olmam mı?" diye sormuş, ardından Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek gazeteci hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Turgut, Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde Rojin'in aleyhine açtığı 100 bin TL'lik tazminat davasında da yargılanıyor. (BB/TK)

Haber: BİANET

Gülistan Gümüş'ün Katilleri Yeniden Yargılanacak


Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Diyarbakır'da Temmuz 2006'da, saklandığı çeyiz sandığında uzun namlulu silahla taranarak öldürülen bir çocuk annesi Gülistan Gümüş ile ilgili dava dosyasındaki inceleme tamamladı.

İnceleme sonunda verilen kararda, Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, aralarında Gülistan Gümüş'ün imam nikâhıyla birlikte yaşadığı Ömer Taş'ın da bulunduğu dördü tutuklu sekiz sanıkla ilgili kararı "usul yönünden" bozuldu.

Yargıtay kararında, "Aynı eylemlerin failleri olarak yargılanan sanıklar arasında menfaat çatışması bulunduğu halde, tüm sanıkların savunmalarının aynı müdafi tarafından yaptırılarak kamu davasının yürütülüp sonuçlandırılması suretiyle Avukatlık Kanunu'nun 38/b maddelerine muhalefet edilmesi usule aykırı olup bu gerekçeyle bozulmasına oy birliğiyle karar verildi" denildi.

Berdel usulüyle evlendirilmiş, "erkek çocuk doğuramadı" diye baskı görmüştü

Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde "berdel" usulüyle evlendirilen Gülistan Gümüş, eşinin ailesinden "erkek çocuk doğuramadığı' gerekçesiyle baskı görmüştü. Baskılara dayanamayıp İstanbul'a yerleşen Gümüş, daha sonra "berdel bozulur" düşüncesiyle köyüne dönmüş ancak Temmuz 2006'da imam nikâhıyla birlikte yaşadığı Ömer Taş tarafından öldürülmüştü.

Mahkeme, "töre" cinayetini açıklamıştı

Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklardan Mehmet Şah Taş ve Ömer Taş'ın, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "töre saikiyle kasten insan öldürme" suçunu kapsayan 81/1. maddesi uyarınca müebbet hapisle cezalandırılmalarına karar vermişti.

Diğer tutuklu sanıklar Bahattin Gümüş ve Hamdullah Taş ise suçun işlenmesine yardım ettikleri gerekçesiyle 18'er yıl 4'er ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Tutuksuz yargılanan sanıklar Abdurrahim Gümüş, Gülistan Gümüş'ün kardeşi Memduh Gümüş, amcası İdris Gümüş ve Ömer Taş'ın kardeşi İzzettin Taş'ın da aynı suçtan 15'şer yıl hapis cezasıyla cezalandırılmalarına karar verilmişti. Mahkemenin gerekçeli kararında, "Gülistan Gümüş'ün açıkça tahrik oluşturacak bir eyleminin söz konusu olmadığı" ve "sanıkların yörenin toplumsal kurallarına uygun davranmadığı gerekçesiyle, töre gereği Gümüş'ü öldürdüğü" belirtilmişti.

Gerekçeli kararda, "Gülistan Gümüş'ün bir başkasıyla olduğu veya uygunsuz davranışları tespit edilemediği halde yalnızca içinde bulunduğu koşullara uygun olmayacak şekilde eşiyle ilgili bir kısım sorunlarının olması, başka bir şehre taşınma isteği, cep telefonu taşıması ve kullanması, eşinin rızası dışında Diyarbakır'a ailesinin ve yakınlarının yanına gidip geliyor olmasının, yörenin toplumsal ahlak kuralları içerisinde olumlu değerlendirilmediği görülmüştür" denilmişti. (BB/TK)

Haber: BİANET